Atatürk Arboretumu Nedir, Nerededir, Nasıl Gidilir
Merhabalar Paspal ailem :)
Gün geçtikçe biraz daha büyüdüğümüzü hissediyorum. Bu yüzden de post konularımı çeşitlendirmeye başlayacağım. Tabii sizin de önerilerinizle yönlendirebilirim bunları.
Eveet gelelim bugünkü yazı içeriğime. Sizi bilmem ama ben İstanbul'u severim. Çünkü aklıma İstanbul delince trafik gelmez, hırsızlık, gasp, kapkaç gelmez. Çünkü bir şehirle özleşmemeli bunlar. Bugün Dünya'nın hemen her yerinde bunlar olabiliyor ve İstanbulda olandan kat be kat fazlası oluyor. İstanbul denilince aklıma istiklal caddesi gelir (3-4 sene öncesi geliyor genelde) karaköyden başlayıp tünel, kule dibi, galata, karaköyün arka sokakları, şirin cafeleri oradan İstiklale uzanan yürüyüşler taaa Beşiktaşı geçip Ortaköy sahile kadar inen yürüyüşler gelir. Beşiktaş kahvaltıcılar sokağında ucuz kahvaltı, sıcak pişi, sıcak çay, tavla masaları gelir. Ortaköy meydana inen sokaktaki sağda kalan 3 katlı wafflecı gelir. Ne bileyim Belgrad Ormanı gelir, Emirgan korusu nasıl aklıma gelmesin. Ya da o muhteşem Atatürk Arboretumu
Atatürk Arboretumunu bilenler bilir, bilmeyenler için kısaca bahsetmem gerekirse; "ağaç müzesi" olarak geçmekte olup Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğüne bağlıdır. Müze girişleri ücretli olup öğrenci 5 tam 10 TL olması lazım. Öğrenci kimliği göstermek zorunlu. Ayrıca nişan, düğün gibi özel günleriniz için çekim ücreti bir tık daha pahalı. Yanlış hatırlamıyorsam 450 TL gibi bir ücreti vardı. Yine ayrıca; içeride tripot ile çekim yapmak yasak (bunun sebebini anlayabilmiş değilim) içeride 3 tane harika yapay gölet bulunmakta ve 1500 çeşit ağaç-bitki türü yaşamaktadır. Bu mükemmel yerin güzelliğini korumak için şüphesiz yapılmış en güzel şey bana göre içeride yemek yemenin yasak olmasıdır. Yani piknik yapamazsınız. En fazla atıştırmalık getirdiğiniz şeyleri ayakta yiyebilirsiniz yürüyüş yaparken.
Arboretuma toplu taşıma ile gitmek için en basit yöntem Hacıosman metrosunda inip 42-42HM 42 M 42 T 59RK veya 153 hatlı iettlere binip Orman Fakültesi durağında inerek ulaşabilirsiniz.
Gün geçtikçe biraz daha büyüdüğümüzü hissediyorum. Bu yüzden de post konularımı çeşitlendirmeye başlayacağım. Tabii sizin de önerilerinizle yönlendirebilirim bunları.
Eveet gelelim bugünkü yazı içeriğime. Sizi bilmem ama ben İstanbul'u severim. Çünkü aklıma İstanbul delince trafik gelmez, hırsızlık, gasp, kapkaç gelmez. Çünkü bir şehirle özleşmemeli bunlar. Bugün Dünya'nın hemen her yerinde bunlar olabiliyor ve İstanbulda olandan kat be kat fazlası oluyor. İstanbul denilince aklıma istiklal caddesi gelir (3-4 sene öncesi geliyor genelde) karaköyden başlayıp tünel, kule dibi, galata, karaköyün arka sokakları, şirin cafeleri oradan İstiklale uzanan yürüyüşler taaa Beşiktaşı geçip Ortaköy sahile kadar inen yürüyüşler gelir. Beşiktaş kahvaltıcılar sokağında ucuz kahvaltı, sıcak pişi, sıcak çay, tavla masaları gelir. Ortaköy meydana inen sokaktaki sağda kalan 3 katlı wafflecı gelir. Ne bileyim Belgrad Ormanı gelir, Emirgan korusu nasıl aklıma gelmesin. Ya da o muhteşem Atatürk Arboretumu
Atatürk Arboretumunu bilenler bilir, bilmeyenler için kısaca bahsetmem gerekirse; "ağaç müzesi" olarak geçmekte olup Bahçeköy Orman İşletme Müdürlüğüne bağlıdır. Müze girişleri ücretli olup öğrenci 5 tam 10 TL olması lazım. Öğrenci kimliği göstermek zorunlu. Ayrıca nişan, düğün gibi özel günleriniz için çekim ücreti bir tık daha pahalı. Yanlış hatırlamıyorsam 450 TL gibi bir ücreti vardı. Yine ayrıca; içeride tripot ile çekim yapmak yasak (bunun sebebini anlayabilmiş değilim) içeride 3 tane harika yapay gölet bulunmakta ve 1500 çeşit ağaç-bitki türü yaşamaktadır. Bu mükemmel yerin güzelliğini korumak için şüphesiz yapılmış en güzel şey bana göre içeride yemek yemenin yasak olmasıdır. Yani piknik yapamazsınız. En fazla atıştırmalık getirdiğiniz şeyleri ayakta yiyebilirsiniz yürüyüş yaparken.
Arboretuma toplu taşıma ile gitmek için en basit yöntem Hacıosman metrosunda inip 42-42HM 42 M 42 T 59RK veya 153 hatlı iettlere binip Orman Fakültesi durağında inerek ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder
yorumunuzu beklerim